9 Nisan 2012 Pazartesi

Hayvanlarda Üreme Büyüme Ve Gelişme





 
   HAYVANLARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

Doğada yaşayan canlıların doğması,büyümesi,gelişmesi,üremesi ve ölmesi olaylarının akışına HAYAT DÖNGÜSÜ denir.

Büyüme ve gelişme tüm canlılar için ortak özelliktir.Bu nedenle hayvanlarda tıpkı insanlar gibi doğar ,büyür,gelişir ,ürer ve ölürler .Yani onlarında bir hayat döngüleri vardır.Onlarda da üreme döllenme ile başlar.
YUMURTA +SPERM—->DÖLLENME —->ZİGOT—->EMBRİYO—->FETÜS—->YENİ BİR CANLI şeklindedir.
Hayvanlarda iç ve dış olmak üzere iki tür döllenme vardır.

DIŞ DÖLLENME;

—->Yumurta ve spermin döllenmesi vücut dışında gerçekleşir.
—->Sadece suda yaşayan canlılarda görülür.
—->Döllenme şansının yüksek olması için çok sayıda yumurta ve sperm ortama bırakılır.
—->Döllenme dış ortamda olduğu için embriyo gelişimi dışarıdadır.
—->Yavru bakımı yoktur.
Balıklarda ve kurbağalarda görülür

İÇ DÖLLENME;
—->Yumurta ve spermin birleşmesi dişi vücudunda olur.
—->Karada yaşayan canlılar ve suda yaşayan bazı canlılarda görülür.
—->Dişide oluşan yumurta sayısı az buna karşılık sperm sayısı fazladır.
—->Döllenmiş yumurtanın gelişimi .daha önce verildiği gibidir.
—->Yavru bakımı vardır.
Kuşlarda ,sürüngenlerde ve memeli hayvanlarda görülür.
Hayvanlarda oluşan yeni canlının büyüyüp gelişmesi için uygun ortamın sağlanması gerekir.Bu anlamda hayvanlar da gelişme İÇ ve DIŞ olmak üzere iki çeşittir.
Bazı hayvanlarda döllenme canlının içindeyken yavrunun gelişimi dışarıda olabilir.ör: kuşlar
Kuşlar ,yavru gelişiminin gerçekleşmesi için kuluçkaya yatarak ona uygun bir sıcaklık sağlarlar.Bu durum bazı sürüngenlerde de görülür.Kuş yumurtasında görülen kabuk ,kurbağa ve balık yumurtasında yoktur.

İÇ GELİŞME de ise yavru gelişimi dişi vücudunda gerçekleşir.Yavru anne tarafından beslenir.Atıklar anne aralığı ile dışarı atılır.Memelileri bu tür hayvanlara örnek olarak verebiliriz.
Yavru bakımı memelilerde ve kuşlarda görülür.Sürüngen,balık ve kurbağalarda görülmez.

BAŞKALAŞIM;Bazı canlılar dünyaya geldiklerinde ana canlıya benzemezler.Gelişim dönemlerinden geçerek ana canlıya benzerler,bu olaya BAŞKALAŞIM denir.Kurbağa ,kelebek,böcekler,çekirge başkalaşım geçiren hayvanlara örnektir.Bu hayvanlar belli bir süreçten sonra ana canlıya benzeyerek hayat döngülerine devam ederler.
Atatürk, bütün sanat dallarına önem verdiği gibi, müziğe de büyük önem vermiştir. 1913 yılında Sofya’da askeri ateşe olarak görev yaptığı dönemde, çok sesli müziğe ilgi duymaya başlamış, klasik müzik konserlerine ve operalara giderek bu tarz müzik türlerini yakından tanıma fırsatı bulmuştur.

Kelebeklerde gelişme ve büyüme:

Erkek ve dişi hayvanların çiftleşmesiyle döllenme olur.(iç döllenme)
Dişi yumurtaları oluşturur
Yumurtadan kurtçuklar çıkar
Kutçuklar tırtılı ,tırtılda gelişerek kelebeği oluşturur.

Kurbağalarda büyüme ve gelişme :

Yumurta ile çoğalırlar
Yumurta ve spermler su da birleşir.yani dış döllenme görülür.
Yavru gelişimi dış ortamdadır.(dış gelişme)
Yumurtadan iri baş denilen larvalar çıkar
Bu canlılar gelişerek ergin kurbağayı oluşturur.


Larva kurbağa
Ergin kurbağa
Suda yaşar
Karada yaşar
Solungaç solunumu yapar
Akciğer ve deri solunumu
Göz suda görür
Göz karada görür
Kuyruk var
Kuyruk yok


başkalaşım
Döllenmiş ------------->iribaş -----------> ergin
yumurta kurbağa

                                           


- Hayvanlar ve Özellikleri :Hayvanlar, iskelet sisteminin bulunup bulunmamasına göre; omurgalı ve omurgasız hayvanlar olarak iki grupta incelenir.






a) Omurgalı Hayvanlar :
İskelet sistemine sahip olan hayvanlara omurgalı hayvanlar denir. Omurgalı hayvanlar kendi aralarında; balıklar, kurbağalar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler olarak beş gruba ayrılırlar.
Bütün omurgalı hayvanlar;
• İskelet sistemine sahiptir.
• Döllenme ile çoğalırlar.
• Döllenme sonucu yumurta veya doğurarak çoğalırlar.
• Dolaşım sisteminde kapalı dolaşım görülür. (Kanın sadece damarlar içinde dolaşması).

1- Balıklar :



• Solungaç solunumu yaparlar (Suda çözünmüş havanın oksijenini kullanırlar). • Yumurta ile çoğalırlar.
• Genellikle yavru bakımı görülmez.
• Dış döllenme görülür. (Döllenme olayı ana canlının vücudu dışında gerçekleşir).
• Gelişmeleri sırasında başkalaşım geçirmezler.
• Yavrularını sütle beslemezler.
• Kalpleri iki odacıklıdır.
• Kirli kan solungaçlarda temizlenir.
• Kalplerinde daima kirli kan bulunur, küçük kan dolaşımı görülmez.
• Vücutları pullarla kaplıdır.
• Soğukkanlı canlılardır.

2- Kurbağalar :



• Larva döneminde suda solungaç solunumu, ergin dönemde karada deri ve akciğer solunumu yaparlar.
• Yumurta ile çoğalırlar.
• Yavru bakımı görülmez.
• Dış döllenme görülür.
• Gelişimleri sırasında başkalaşım geçirirler.
• Yavrularını sütle beslemezler.
• Kalpleri üç odacıklıdır.
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalplerinde temiz ve kirli kan taşırlar. (Vücutlarında kirli ve temiz kan dolaşır).
• Nemli bölgelerde yaşarlar.
• Soğukkanlı canlılardır.

3- Sürüngenler :



Akciğer solunumu yaparlar.
• Yumurta ile çoğalırlar.
• Yavru bakımı görülmez.
• İç döllenme görülür.
• Gelişimleri sırasında başkalaşım değil, gömlek değişimi görülür.
• Yavrularını sütle beslemezler.
• Kalpleri 3 odacıklıdır.
• Kirli kan akciğerde temizlenir.
• Kalplerinde temiz ve kirli kan taşırlar. (Vücutlarında kirli ve temiz kan dolaşır).
• Vücutları pullarla kaplıdır.
• Soğukkanlı canlılardır


a) Kertenkeleler :




• Tehlike anında kuyruğunu koparır. Düşman kuyrukla uğraşırken kaçar. Daha sonra kopan kuyruğun yerine yenisini yapar. Buna rejenerasyon (yenilenme) denir.

b) Yılanlar :



• Hareket üyeleri yoktur. Sürünerek hareket ederler.
• Bazı türleri zehirlidir.
• Gelişimleri sırasında gömlek değişimi görülür.
• Besinlerini çiğnemeden yutarlar.

c) Kaplumbağalar :



• Vücutlarını düşmandan koruyan kabukları vardır. Bu kabuk dış iskelet değildir, iç iskelete bağlıdır.

d) Timsahlar :



• Nehir ve göllerde yaşarlar.
• Alt çeneleri sabit, üst çeneleri hareketlidir.
• Kalpleri dört odacıklıdır.
• Kalpte kirli ve temiz kan karışmaz. Kalp çıkışında panizza kanalında karışır. Vücudu karışık kan dolaşır.

4- Kuşlar :



• Akciğer solunumu yaparlar.
• Yumurta ile çoğalırlar.
• Yavru bakımı görülür.
• İç döllenme görülür.
• Gelişimleri sırasında başkalaşım geçirmezler.
• Yavrularını sütle beslemezler.
• Kalpleri 4 odacıklıdır.
• Kirli kan akciğerde temizlenir.
• Kalpte kirli ve temiz kan karışmaz. Vücudu temiz kan dolaşır.
• Vücutları tüylerle kaplıdır.
• Sıcakkanlı canlılardır.
• Ağızlarında diş bulunmaz. Katı besinler taşlıklarındaki taşlar ve kaslar yardımıyla parçalanır.

a) Et Yiyen (Yırtıcı) Kuşlar : Kartal, atmaca
b) Tırmanıcı Kuşlar : Ağaçkakan
c) Tane Yiyen Kuşlar : Güvercin, serçe
d) Su Kuşları : Pelikan, martı, ördek, leylek
e) Uçamayan Kuşlar : Deve kuşu, tavuk, kivi
f) Bal Özü Emen Kuşlar : Gagaları ince ve uzun olan Kolibri
g) Ötücü Kuşlar : Tohumla beslenen keklik, kanarya.

5- Memeliler :




• Akciğer solunumu yaparlar.
• Doğurarak çoğalırlar.
• Yavru bakımı görülür.
• İç döllenme görülür.
• Gelişimleri sırasında başkalaşım geçirmezler.
• Yavrularını sütle beslerler.
• Kalpleri 4 odacıklıdır.
• Kirli kan akciğerde temizlenir.
• Kalpte kirli ve temiz kan karışmaz. Vücudu temiz kan dolaşır.
• Vücutları kıllarla kaplıdır.
• Sıcakkanlı canlılardır.
• Beslenme özelliklerine göre 3 grupta incelenirler.

a) Otçul Memeliler : Koyun, keçi, inek, ceylan, geviş getiren at ve eşek gibi hayvanlar ile geviş getirmeyenler.
b) Etçil Memeliler : Kedi, köpek, kurt, aslan, kaplan.
c) Hem Etçil Hem Otçul Memeliler : İnsan, ayı, maymun, domuz,
kuşların büyük kısmı ve bazı balıklar.
d) Kemirgen Memeliler : Sincap, kunduz, fare, tavşan.
e) Uçan Memeliler : Yarasa.
f) Yüzen Memeliler : Balina, köpek balığı, yunus, fok.

b) Omurgasız Hayvanlar :




Vücutlarında kemikten veya kıkırdaktan yapılmış iskelet sistemine sahip olmayan hayvanlara omurgasız hayvanlar denir. Omurgasız hayvanlar kendi aralarında; tek ve çok hücreli omurgasız hayvanlar olarak iki gruba ayrılırlar.
Bütün omurgasız hayvanlarda;
• İskelet sistemi bulunmaz. Vücudun dik durmasını sağlayan başka yapılar bulunur.
• Dolaşım sisteminde açık dolaşım görülür.(Açık dolaşımda kılcal damarlar bulunmaz)
• Çeşit sayısı çok fazladır.
• Karada ve suda yaşarlar.
• Karada yaşayanları trake ve deri, suda yaşayanları solungaç solunumu yaparlar.

1- Solucanlar :

• Nemli yerlerde yaşarlar.
• Yapı bakımından üç çeşittirler.

a) Halkalı Solucan :Toprak solucanı ve sülük.
b) Yassı Solucan :Tenya = Şerit.
c) Yuvarlak Solucan :Bağırsak solucanı, tirişin, kıl kurdu.

2- Eklem Bacaklılar :

• Vücutlarının dışında kitin denilen örtü bulunur. Sert ve dayanıklı olan bu örtü vücuda diklik ve desteklik sağlar.
• Vücutlarındaki halkalar ve deri kıvrımlarının birbirine eklenmesiyle oluşan yapıya dış iskelet denir.
• Yumurta ile çoğalırlar.
• Böcekler grubunda olan eklembacaklılar başkalaşım geçirirler.
• Yumurtadan çıkan kurtçuğa larva denir.
• Larvanın ergin hale gelinceye kadar geçirdiği uyku dönemine pupa denir.
• Pupa dönemi karasinekte kabuk içinde, ipek böceğinde ise kendi salgıladığı ipekten yaptığı koza içinde geçirilir.

a) Böcekler :Arı, karasinek, sivrisinek, bit, pire, kene, çekirge, tahta kurusu, hamam böceği ve kelebek.
b) Kabuklular :Yengeç, karides.
c) Örümcekler :Örümcek, akrep.
d) Çok Ayaklılar :Çıyan, kırkayak.


3- Süngerler :su diplerinde, kayalar, hayvan kabukları veya zemin üzerine yapışarak yaşayan basit yapılı canlıları kapsayan omurgasız hayvanlar şubesi.

4- Mercanlar :Anthozoa ya da Mercanlar, omurgasız hayvanların Knidliler şubesinin denizlerde yaşayan bir sınıfıdır. Yumuşak mercanlar, boynuzsu mercanlar, dikenli mercanlar, gerçek mercanlar gibi çeşitleri vardır.

5- Yumuşakçalar : Salyangoz, midye, istiridye, mürekkep balığı, sümüklü böcek, ahtapot.

6- Derisi Dikenliler : Deniz yıldız denizkestanesi.

4- Başkalaşım ve Başkalaşım Geçiren Hayvanlar :

Bazı canlılar dünyaya geldiklerinde ana canlıya benzerken bazıları da benzemezler. Ana canlıya benzemeyen canlılar gelişim dönemleri boyunca başkalaşım geçirerek ana canlıya benzer hale gelirler.
Kurbağaların ve böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra yapısal değişikliğe uğrayarak ana canlıya benzer hale gelmesine başkalaşım denir. (Kurbağaların ve böceklerin yumurtadan çıktıktan ergin hayvan oluncaya kadar geçirdikleri gelişim evrelerinin hepsine birden başkalaşım denir).
Kurbağalar ve eklem bacaklılardan böcekler, başkalaşım geçiren hayvanlardır.

a) İpek Böceğinin Gelişim Dönemleri (Başkalaşım Evreleri) :

• İpek böceği salgıladığı yapışkan bir maddeyle (iplikle) yumurtalarını birbirine
bağlayarak etrafa dağılmalarını önler.
• Tırtıl, yumurtaların gelişebilmesi için salgıladıkları iplikle kendilerine koza örmeye başlarlar. (Tırtıl bunu 3 – 4 günde örer).
• Yumurta olgunlaşınca tırtıl oluşur.
• Tırtılın ergin hale gelinceye kadar geçirdiği uyku dönemine pupa denir.
• Pupa dönemi sonunda koza yırtılır ve kelebek oluşur.

b) Kurbağanın Gelişim Dönemleri (Başkalaşım Evreleri) :
• Kurbağadaki döllenmiş yumurta hücresinin gelişmesi sonucu larva oluşur.
• Balığa benzeyen larvalar gelişerek iribaş olur.
• Zamanla iribaş büyüdükçe önce arka bacaklar, sonra ön bacaklar çıkar ve en sonunda kuyruk kaybolur.
• Bundan sonra genç yavru kurbağa oluşur. Yavru kurbağa da gelişerek ergin kurbağa haline gelir.

Kaynak 1:

Kaynak 2:

Bitkilerde Üreme -Büyüme Ve Gelişme

 

           BİTKİLERDE ÜREME VE GELİŞME

Bitkilerde döllenmeyi sağlayan gerçek gametler mayoz bölünmeyle değil, mayozu izleyen mitoz bölünmeli hazırlık dönemiyle meydana getirilir. Bu hazırlık dönemine monoploit gelişme evresi denir.

A. ÇİÇEKSİZ BİTKİLERDE ÜREME

Çiçeksiz bitkilerin hemen hepsi spor meydana getirir. Sporlar çimlenerek haploid bitkicikleri (gametofitleri) oluştururlar. Üremelerinde eşeysiz ve eşeyli üremenin birbirini takip etmesi yani döl almaşı (=metagenez) görülür.
• Su yosunlarının çoğunda zigot mayoz geçirerek sporlar oluşur ve haploid evre hakimdir.
• Kara yosunlarında döllenme sonucu oluşan zigottan mitoz bölünmelerle meydana gelen sporofit bitki gametofit bitki üzerinde gelişir ve mayozla sporlar oluşturur. Sporlar mitozla çimlenerek gametofit bitkiyi meydana getirir. Haploid evre hakimdir.
• Eğrelti otlarında döllenmeyle oluşan zigot mitoz bölünmelerle sporofit bitkiyi oluşturur. Sporofit fotosentez yapabilir, üzerindeki spor keselerinden mayoz bölünmeyle oluşan sporlar çimlenerek gametofiti oluşturur. Diploid evre hakimdir.

image001.gif

                                             Şekil : Kara Yosunlarının Hayat Devri

B. ÇİÇEKLİ BİTKİLERDE ÜREME :1- Bitkilerin Sınıflandırılması :
Bitkiler, üreme organı olan çiçeğinin ve tohumunun bulunup bulunmamasına göre çiçekli bitkiler ve çiçeksiz bitkiler olarak iki grupta incelenir.
Üreme organı denilen çiçeği ve tohumu bulunan bitkilere çiçekli bitkiler denir.
Üreme organı denilen çiçeği ve tohumu bulunmayan bitkilere çiçeksiz bitkiler denir.
Çiçekli bitkiler; kök, gövde, yaprak, çiçek olmak üzere 4 kısımdan oluşur.

BİTKİLER
Çiçekli Bitkiler Çiçeksiz BitkilerAçık Tohumlular Kapalı tohumlular Damarlı Çiçeksiz Damarlı Çiçeksiz
Bitkiler Bitkiler
Tek Çift (Eğrelti Otu) (Karayosunu)
Çenekliler Çenekliler
(Mısır, Buğday) (Fasulye, Nohut)

2- Çiçek ve Kısımları :
Çiçekli bitkilerin üreme organı olan, renkli, güzel kokulu ve görünüşlü organa çiçek denir. (Ters lale = ağlayan gelin, gül, çiğdem, zambak, gelincik, menekşe). Bütün çiçekler farklı renk, şekil ve kokuda olmalarına rağmen çiçeklerin temel kısımları birbirlerine benzer.
Çiçekte; çiçek sapı, çiçek tablası, çanak yaprak, taç yaprak, erkek organ ve dişi organ gibi kısımlar bulunur.
Tam bir çiçek, çanak yaprak, taç yaprak, erkek organ, dişi organ olmak üzere dört kısımdan oluşur.







Çiçek Sapı :
Çiçeği dala ya da gövdeye bağlayan ve su ile besin maddelerinin taşınmasını sağlayan kısımdır. Çiçek sapında odun ve soymuk boruları bulunur.

Çiçek Tablası :
Çiçeğin diğer kısımlarını üzerinde taşıyan yapıdır.

a) Çiçeğin Kısımları : Tam bir çiçek çanak yaprak, taç yaprak, erkek organ ve dişi organ olmak üzere dört kısımdan oluşur.
1- Çanak Yaprak : Çiçeğin en dış kısmında bulunan yeşil renkli yapraklardır. Çanak yapraklar, (çiçek tomurcuk halinde iken) çiçeğin diğer kısımlarını dış etkilere karşı korur ve fotosentez yaparak besin üretir. (Çiçeklerde genelde çanak yapraklar 5 tanedir).

2- Taç Yaprak : Çiçeğin renkli, güzel kokulu ve görünüşlü olan kısmıdır. Taç yaprakların dip kısımlarında bal özü sıvısı (salgısı) salgılanır. Bal özü salgısı güzel kokulu olduğu için ve de taç yapraklar renkli ve güzel görünüşlü olduğu için böceklerin ilgisini çekerler ve tozlaşmaya yardımcı olurlar.

3- Erkek Organ : Taç yaprakların arasında, dişi organın etrafına dizilmiş halde olan çok sayıdaki organdır. Erkek organ sapçık (ipçik) ve başçık olarak iki kısımdan oluşur.
Sapçıklar, başçıkları tutar, başçıkları çiçeğe bağlar ve her sapçıkta bir başçık bulunur.
Başçıkta polen keseleri bulunur. Polen keselerinin içinde polenler yani çiçek tozları, çiçek tozlarının yani polenlerin içinde de erkek üreme hücreleri olan sperm hücreleri bulunur. Polenler olgunlaşınca polen keseleri çatlar ve polenler etrafa yayılırlar.
(Polen keselerinde bulunan polen-üreme- ana hücreleri mayoz bölünme geçirerek polenleri oluşturur).

4- Dişi Organ : Çiçeğin ortasında bulunan, vazoya benzeyen ve genelde bir tane olan organdır. Dişi organ; dişicik tepesi, dişicik borusu ve yumurtalık olarak üç kısımdan oluşur.

a) Dişicik Tepesi :
Dişi organın en uç kısmıdır. Dişicik tepesi yapışkan ve nemli bir sıvı salgılar. Bu sıvı çiçek tozlarını yani polenler tutarak polenlerin burada çimlenmesini sağlar.
b) Dişicik Borusu :
Dişicik tepesini yumurtalığa bağlayan borudur. Dişicik tepesinde çimlenen polenleri yumurtalığa taşır.
c) Yumurtalık (Ovaryum) : Dişi organın en alt kısmındaki şişkinleşmiş bölümdür. Yumurtalıkta tohum taslağı bulunur. Tohum taslağının içinde dişi üreme hücreleri olan yumurta hücreleri vardır.

3- Çiçek Çeşitleri : Çiçekler, erkek organ ve dişi organın bulunup bulunmamasına göre iki çeşittir.

a) Tam Çiçek (Bir Evcikli Çiçek=Erselik Çiçek) :
Bir çiçekte erkek organ ve dişi organ ile birlikte taç ve çanak yapraklar da bulunuyorsa böyle çiçeklere tam çiçek denir.

Örnek : Gül, papatya, elma, bezelye, kestane, fındık.

b) Eksik Çiçek (İki Evcikli Çiçek) : Bir çiçekte erkek ve dişi organdan sadece bir tanesi bulunuyorsa böyle çiçeklere eksik çiçek denir.
• Çiçekte sadece erkek organ varsa bu çiçeğe erkek çiçek (taş fırın) denir.
• Çiçekte sadece dişi organ varsa bu çiçeğe dişi çiçek (light) denir.

4- Çiçekli Bitkilerde Tozlaşma ve Döllenme :Bitkilerde tohum ve meyvenin oluşabilmesi için tozlaşma ve döllenme olmak üzere iki olayın gerçekleşmesi gerekir.

a) Tozlaşma : Erkek organın başçığındaki polenlerin (çiçek tozlarının) dişi organın dişicik tepesine taşınmasına tozlaşma denir. Tozlaşma su, rüzgar, kuşlar, böcekler, insanlar sayesinde gerçekleşir. (Bataklık ve su bitkilerinde su sayesinde gerçekleşir).
Tozlaşma olayı aynı tür bitkiler arasında gerçekleşir. Dişi organın dişicik tepesi, farklı bitki türlerinin polenlerinin yumurtalığa girmesini önler. (Laleden lale oluşmasının sebebi budur).

b) Döllenme : Tozlaşma ile dişicik tepesine gelen polenler, dişicik tepesi tarafından salgılanan yapışkan sıvı ile tutulur ve polenler burada çimlenirler. Çimlenen polenler yani çiçek tozları çatlar ve erkek üreme hücreleri yani sperm hücreleri açığa çıkar. Açığa çıkan erkek üreme hücreleri (nin çekirdekleri) (nden biri yumurtalığa doğru hareket ederek polen tüpünü oluşturur) dişicik borusundan geçerek yumurtalıktaki tohum taslağına gelir.
Yumurtalıkta dişi üreme hücresi olan yumurta hücrelerinin çekirdeği ile erkek üreme hücresi olan sperm hücrelerinin çekirdeğinin birleşmesine döllenme denir. Döllenme sonucu oluşan döllenmiş yumurta hücresine zigot denir.
Zigot, bitkinin en küçük yani tek hücreli halidir. Oluşan zigot gelişerek (sürekli mitoz bölünme geçirerek) embriyo denilen bitkinin (canlının) ilk taslağını, modelini oluşturur. (Embriyo bitkinin kök, gövde, yaprak gibi kısımlarının taslağını, modelini bulundurur ve bu yapıların oluşmasını sağlar).
Döllenme sonucu tohum taslağı gelişerek tohumu, tohumun içinde bulunduğu yumurtalık ta gelişerek meyveyi oluşturur.

ÇİMLENME ve GELİŞME

Gelişme döllenmeden hemen sonra ana bitkiye bağlıyken başlar. Zigotun bölünmeleriyle ilk yapraklar, çenekler, embriyonik kök ve embriyonik gövde meydana gelir.

image005.gif
Şekil 1 : İki Çenekli Bir Tohumun Yapısı

Embriyo çimleninceye kadar tohumun içinde bu şekilde kalır. Beslenmesi ise tohum içinde endosperm tarafından olur. Ayrıca yüksek yapılı bitki embriyolarında çenekler vardır.
Genç bitkinin fotosentezle kendine yeterli besin üretmesine kadar bitki taslağını besler. Tohum uygun koşullarda çimlenir. Bunlar uygun bir nemlilik (su), sıcaklık ve oksijendir.
image006.gif
Şekil 2: Bir Fasulye Tohumunda Çimlenme ve Gelişme Evreleri

Böyle uygun bir ortamda, tohum ilk olarak su emerek şişer. Bu sayede enzimler daha aktif hale geçer. Nişasta gibi depo besinler yıkılır. Hücresel solunum ve peşinden mitoz bölünme hızlanır.
Bölünmelerin hızlanmasıyla ilk kök oluşur. Sonra sırasıyla ilk yapraklar ve gövde gelişmeye başlar. Ortam ışıklıysa klorofil sentezi yapılır ve fotosentez başlar. Belirli bir süre gelişen bitkide, en son olarak çiçek oluşumu sağlanır.
Bitkide gelişme ve büyüme hayat boyu devam eder. Dökülen yaprakların yerine yenileri oluşur. Meristem dokular hayat boyu korunduğu için, göde ve dalların uzaması sınırsızdır.


Çiçekli Bitkilerde Hayat Döngüsü :
Bitkilerde insanlar ve hayvanlar gibi hayat döngüsü içindedir.
Çiçekli bitkilerde tozlaşma ile başlayıp döllenme, tohum oluşumu, meyve oluşumu, çimlenme, genç bitki oluşumu, büyüme, gelişme ve olgun bitkinin oluşması ile son bulan süreye hayat döngüsü denir.
Çiçekli bitkilerde hayat döngüsü tozlaşma ile başlar.





Kaynak 1: http://www.msxlabs.org/forum/biyoloji/304941-cicekli-bitkilerde-ureme-buyume-ve-gelisme.html#ixzz1rZeOqTh3

Kaynak 2:

Canlılarda Üreme , Büyüme Ve Gelişme

 
                          


                                İNSANLARDA ÜREME,BÜYÜME VE GELİŞME


İnsanlarda erkek üreme organı sperm üretirken,dişi üreme organı yumurta üretir. Bir yumurta ile bir spermin birleşmesiyle bebek oluşmaya başlar. Erkek üreme hücresi olan sperm,dişi üreme hücresi olan yumurtaya göre daha küçük bir yapıya sahiptir.

Spermin yapısı; baş kısmı, orta kısım ve kuyruk olmak üzere 3 kısımdan oluşur.

Yumurta sperme göre daha büyüktür. Sperm hareketli iken yumurta hareketsizdir. Spermin hareket etmesini kuyruk kısmı sağlar.

Bir yumurta hücresi; hücre zarı, stoplazma ve çekirdekten meydana gelir.
Yumurta hücreleri insan vücudundaki en büyük hücrelerdir.

Sperm adı verilen erkek üreme hücreleri testislerde üretilir. Testislerde oluşturularak olgunlaşan spermler,sperm kanalı ile dışarı atılır. Bu salgı bezleri,spermin dışarı atılmasını kolaylaştıran salgıları üretir.

Dişi üreme hücreleri olan yumurta hücreleri,dişinin yumurtalıklarında oluşturularak depolanır.

Yumurta ve sperm annenin yumurta kanalında buluşarak gelişmeye başlar. Bu buluşmanın olabilmesi için yumurtalıklarda üretilen yumurta hücrelerinin yumurta kanalına girmesi gerekir.Döl yatağından annenin vücudunun dışına uzanan esnek bir kanal vardır. Döl yolu adı verilen bu kanal sayesinde spermler annenin döl yatağı ve yumurta kanalında ilerleyerek yumurta ile buluşur. Sperm ve yumurtanın buluşması ile döllenme gerçekleşir. Yumurta kanalında birleşerek gelişimine başlayan yumurta ve sperm,embriyoyu meydana getirir. Embriyo daha sonra döl yatağının yumuşak bir yastığa benzeyen duvarlarına tutunarak gelişimini burada devam ettirir. Embriyonun büyüyüp gelişmesi sonucunda bebek meydana gelir. Bebek doğana kadar döl yatağında kalır.Üreme,bir canlının(organizmanın) canlılığını sürdürmesi için gerekli değildir. Canlı,üreme hücreleri olmadan da yaşamını devam ettirebilir. Üreme olayıyla canlılar sadece nesillerinin devamını sağlar.

Çocukluktan Ergenliğe Geçiş:İnsanlar bebeklikten başlayarak yetişkin bir birey oluncaya kadar sürekli bir değişme ve gelişme yaşarlar. Boyları uzar,kiloları artar. İnsanların değişim ve gelişimlerini bebeklikten itibaren fotoğraflarına bakarak görebiliriz. İnsanların gelişim dönemleri şöyle sıralanabilir. Bebeklik dönemi,çocukluk dönemi,ergenlik dönemi,yetişkinlik dönemi ve yaşlılık dönemi.

Ergenlik dönemi:Ergenlik döneminde bireyin vücudu,ruhsal durumu,duyguları,anne baba ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde değişimler meydana gelir. Ergenlik,çocukluktan erişkinliğe geçişin yaşandığı çok önemli bir dönemdir. Bu dönem ortalama 11 yaşında başlar ve 20 yaşına kadar devam eder. Ergenlik sürecinde kız ve erkeklerde birçok bedensel ve ruhsal değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler ergenliğe geçiş döneminde salgılanan hormonların etkisiyle gerçekleşir. Ergenli döneminde yaşanan ruhsal ve bedensel değişimler insanlardaki normal gelişim sürecinin bir parçasıdır. Ergenlik döneminin özellikle ilk yıllarında yaşanan bedensel değişimler bedenimize yabancılık çekmemize ve utanmamıza sebeb olabilir. Ancak unutmamalıyız ki bedenimizde gözlemlediğimiz tüm değişimler insanlarda gözlemlenen gelişim sürecinin doğal bir sonucudur. Bu değişimler çocukluktan yetişkinliğe geçiş yapıldığını gösterir. Bedensel değişimlerin yanı sıra,özellikle ergenliğin ilk dönemlerinde duygusal dalgalanmalara da sık rastlanır. Ergenlik dönemindeki bir kişi bir gün kendini keyifli hissederken ertesi gün keyifsiz ve sıkıntılı hissedebilir. Bu çok normaldir.

Ergenlik Dönemindeki Kişinin Özellikleri:

1.Kendini bir gün mutlu hissederken ertesi gün sıkıntılı hissedebilir.
2.Sık sık başkalarını eleştirir.
3.Ebeveynleriyle(anne ve babasıyla) sorunlar yaşayabilir.
4.Kimsenin kendisini anlamadığını düşünebilir.
5.Kendini huzursuz hissedebilir.
6.Zaman zaman içine kapanabilir. Sorun gibi algılanan bu olaylar unutulmamalıdır ki gelişimin doğal bir sonucudur.

Ergenlik Döneminin Sağlıklı Geçirilmesi İçin Yapılması Gerekenler:

1.Kişi arkadaşlarıyla düşüncelerini paylaşmalı ve onları dinlemelidir.
2.Kişi ailesiyle,arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kurmalıdır.
3.Boş zamanlarını iyi değerlendirmelidir.
4.Sosyal etkinliklere katılmalıdır.
5.Kişi spor yapmalı,hobilerine zaman ayırmalıdır.
6.Gerektiğinde uzman bir kişiden psikolojik destek almalıdır.

Üreme Sistemi
Canlıların soylarını sürdürebilmek için, kendilerine benzer yeni canlılar oluşturmalarına üreme denir. Tüm canlılar üreme yeteneğine sahiptir.
Bir canlının üreyebilmesi için kalıtsal maddesini, yavruya aktarması gerekir. Eşeyli (erkek ve dişi bireylerle) üreyen canlılarda kalıtsal maddeler üreme hücreleriyle aktarılır. Üreme hücrelerine gamet denir. Erkek üreme hücresi sperm, dişi üreme hücresi yumurta adını alır.

Dişi Üreme Hücresi (Yumurta):

Yumurta hücresi büyük ve hareketsizdir. Bol miktarda besin maddesi içerir ve sitoplazması çoktur. Kamçısı yoktur. Yumurtalar spermlere göre daha az sayıda üretilir.


Erkek Üreme Hücresi (Sperm ):

Sperm hücreleri yumurta hücresine göre çok küçüktür. Sitoplazmaları azdır. Kamçıları vardır ve kamçılarıyla hareket ederler. Baş, orta kısım ve kuyruk olmak üzere üç kısımdan oluşur. Kuyruk kısmı sayesinde hareket edebilir.
İnsanda üreme sisteminin temel görevi aynı olmakla birlikte, erkek ve dişi bireylerin üreme sisteminin yapılarında bazı farklılıklar vardır. Ayrıca köreltilse bile, bireyin beden sağlığını etkilemeyen tek sistemimizdir.  


ETKİNLİK ÖRNEĞİ :


A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen sözcüklerden uygun olanı kullanarak doldurunuz.

1. Hem erkek, hem de dişi üreme hücresi üreten organları bir arada bulunduran yapıya .................. denir.
A) Tam çiçek B) Eksik çiçek
C) Kök D) Gövde

2. Çiçeğin dişi organında ..................... oluşur.
A) Yumurta B) Sperm
C) Polen D) Çanak yaprak

3. Polenlerin çeşitli etmenlerle dişi organın tepesine taşınmasına ...................... denir.
A) Döllenme B) Çimlenme
C) Tozlaşma D) Büyüme

B. Aşağıdaki ifadelerin doğru mu (D) yanlış mı (Y) olduğunu belirleyip parantez içine yazınız.

1. ( ) Çimlenme için su gerekli değildir.
2. ( ) Bitkilerde döllenme, dişi organın tepeciğinde gerçekleşir.
3. ( ) Tozlaşma her zaman böcekler aracılığıyla gerçekleşir.

C. Aşağıdaki sorularda doğru seçeneği bularak işaretleyiniz.

1. Polenler oluştuktan sonra dişi organın tepesine taşınmasına tozlaşma denir.
Buna göre, tozlaşma için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Dişi organda gerçekleşir.
B) Tüm bitkilerde aynı tozlaşma şekli görülür.
C) Bazı bitkiler böcekler aracılığıyla tozlaşır.
D) Döllenmeye olanak sağlar.

2. Tohumun uygun koşullarda yeni bir bitkiyi oluşturma sürecine çimlenme denir.
Buna göre, çimlenme için aşağıdakilerden hangisi gerekli değildir?
A) Uygun sıcaklık B) Oksijen
C) Su D) Işık


Çiçekli Bitkilerde Üreme, Büyüme ve Gelişme

Boşluk Doldurma
1. A
2. A
3. C

Doğru-Yanlış
1. Yanlış
2. Yanlış
3. Yanlış

Çoktan Seçmeli Sorular
1. B
Kaynak 1:
Kaynak 2:
http://www.youtube.com/watch?v=2KODa-icyVs&feature=player_embedded

Kaynak 3 :
6 .sınıf fen ve teknoloji dersi kitabı

Kaynak 4:
http://www.dersizlesene.com/SBS-ders-Notlari/6-Sinif-Cicekli-Bir-Bitkide-Ureme-Buyume-ve-Gelisme-m322.html